KKTC cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik adayların bir bir ortaya çıkması sonrasında anketler de peşi sıra gelmeye başladı. Göç Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi (CMIRS)’in önceki gün yayımladığı anket sonuçlarında Ersin Tatar yüzde 35.11, Tufan Erhürman da yüzde 33.83 görünüyordu. Türkiye’nin güvenilir araştırma şirketi GENAR da ekim ayında yapılacak olan KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik olarak bir anket yaptı. GENAR’ın sonuçlarına göre de Ersin Tatar yarışı önde götürüyor. KIBRIS’a konuşan GENAR Başkanı İhsan Aktaş, hem sonuçları paylaştı hem de yarışı önde götüren Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın stratejisine yönelik açıklamalarda bulundu. GENAR araştırmanın 8-21 Mart tarihleri arasında KKTC genelinde 18 yaş üzeri bin 200 KKTC vatandaşı ile yaptığı anketin sonuçlarına göre Ulusal Birlik Partisi’nin destek vereceğini açıkladığı cumhurbaşkanı ve bağımsız cumhurbaşkanı adayı olacağını açıklayan Ersin Tatar yarışı önde götürüyor. Tatar’ın en yakın rakibi ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman oldu. GENAR’ın anketinde cumhurbaşkanlığına adaylığı konusunda ismi geçen isimler de var. İşte sonuçlar Güvenilir araştırma şirketi GENAR’ın araştırma sonuçları şöyle: Ersin Tatar yüzde 37.9, Tufan Erhürman yüzde 36, Erhan Arıklı yüzde 7.1, Mehmet Harmancı yüzde 7, Kudret Özersay yüzde 6.8, Serdar Denktaş yüzde 4.6 ve Özdil Nami yüzde 0.6 GENAR Başkanı İhsan Aktaş, araştırmaya yönelik verileri de paylaşarak, Tatar’ın neden önde olduğunu şu sözlerle açıkladı: “Araştırmanın siyaseti etkileyen başlıklarında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın avantajlı olduğu gözüküyor. Araştırmaya göre KKTC’nin, Türk Devletleri Teşkilatı’nda (TDT) kabul görmesi ve temsil edilmesi yüzde 67 ile olumlu karşılanmıştır. Seçmenin yüzde 50,5’i Kıbrıs konusuyla ilgili çözüm şeklini iki ayrı devlet olarak belirtmiştir. Seçmenlerin diğer yanıtları; yüzde 28,2 federasyon, yüzde 17,2 Türkiye’ye bağlanma, yüzde 4,1’i üniter bir devlet yapısı olarak şekillenmiştir. Ayrıca, Türk askerinin adada varlığını ve Türkiye’nin garantörlüğünü olumlu bulanların oranı yüzde 86,2’dir. Maraş bölgesinin hizmete açılması ile ilgili kamuoyu desteği de olumludur. Son olarak, bir önceki seçimde oy kullanmayan seçmenin yüzde 60’ı oy kullanması durumunda Ersin Tatar’ı tercih edeceğini ifade etmiştir.” “Tatar’ın dış politik açılımları seçmen algısında pozitif yönlü bir etki yarattı” İhsan Aktaş, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın öncülüğünde şekillenen siyasal çizgi, iki devletli çözüm paradigması etrafında konumlanmakta; Türkiye ile stratejik entegrasyonu korurken, Kıbrıs Türk halkının siyasal özerkliğini muhafaza etme çabası gütmektedir. Bu yaklaşım hem egemenliğin yeniden tanımlandığı hem de dış politikayla iç meşruiyetin kesiştiği bir noktada değer kazanmaktadır. 2025 seçim sürecine yaklaşırken Tatar’ın siyasal stratejisi, klasik anlamda müzakere diplomasisini yeniden tanımlayan ve iç politikayı doğrudan etkileyen hamlelerle karakterize olmaktadır. Mart 2025’te yapılan saha araştırmaları, Tatar’ın oy potansiyelini koruduğunu ve stratejik müdahaleleri sayesinde güçlendirdiğini de ortaya koymaktadır. Özellikle dış politik açılımlar ve kurumsal konsolidasyon, seçmen algısında pozitif yönlü bir etki yaratmıştır.” dedi. “UBP’nin desteği kritik öneme sahip” Tatar’ın Ulusal Birlik Partisi (UBP) Parti Meclisi’nden aldığı açık desteğin, kurumsal meşruiyetin yeniden tahkimi açısından kritik önemde olduğuna işaret eden Aktaş, “Bağımsız adaylık tercihi ise, partiler üstü bir siyasal figür olarak konumlanma stratejisinin doğal uzantısıdır. Bu hamle, farklı siyasal aidiyetlere sahip seçmenlerden oy alma potansiyelini artırmakta ve konsolidasyonu genişletmektedir.” diye konuştu. Kurumsal sürekliliğini inşa etmek GENAR Başkanı Aktaş, sözlerini şöyle noktaladı: “GENAR araştırmanın Kasım 2024 ve Mart 2025 verileri benzer oranlarda karşımıza çıkmaktadır. Seçime kadar sürecin nasıl şekilleneceği belirsiz olsa da mevcut konjonktürde siyasal iradeyi iç dinamiklerden besleyen liderlik modellerinin avantajlı konumda olduğu açıktır. Tatar için artık mesele sadece seçimi kazanmak değil, aynı zamanda KKTC’nin yeni siyasal doktrinine yön verecek kurumsal sürekliliğini inşa etmektir.”